MS Araştırmaları Derneği’nin Değerli Takipçileri,

Derneğimizin internet sitesini kurarken, hatırlarsanız, bazı platformları tanıtmıştık: “MS’ten Önce, MS’ten Sonra”, “Bekleme Salonu”, “Refakatçi Koltuğu”. Buralarda bulunmasını istediğiniz bilgiler için görüşlerinizi sormuştuk. Bu üç bölüm için de birçok ortak soru olduğu gibi, bölüme özgü sorular da oluşmuştur.

Öncelikle bu bölümleri anımsatalım:

MS’ten Önce, MS’ten Sonra (M.Ö./M.S.):  

İster yakında MS tanısı konulmuş olsun, isterse uzun yıllardır bu tanıyla yaşamınızı sürdürüyor olun, her zaman çevrenizde “MS hastaları şunu yapmaz”, “Artık MS oldun şunu yapmamalısın” diyen birileri bulunur. Gerçekten, MS olduktan sonra yaşamınızda değiştirmeniz gereken bir şey var mı? Çok soru var, değil mi? MS, sanki bir “milat”. Tüm yaşamınızı “milattan önce (M.Ö.)” ve “milattan sonra (M.S.)” olarak ayırmanız gerekiyormuş gibi bir hissiniz var. Biz ona MS’ten önce (M.Ö.) ve MS’ten sonra (M.S.) diyelim ve anlamaya çalışalım.

Bu bölümde, ister yeni tanı almış olsun isterse geçmişte MS tanısı konulmuş olup kafasında MS’e ilişkin soruları devam eden MS’lilerin MS’le ilişkili genel konularda bilgi düzeyini artıracak ve yaşamlarında MS’li olmaktan kaynaklanan değişiklik olasılıklarını tartışacağız. Bu bölümün soruları üç ana başlıkta planlanmıştır:

1.       MS Tanınız: Tanı konulduktan sonra normal bir yaşam mümkün. Bütün mesele organize olmak…

          Bunu planlayacağız

2.       MS Tedaviniz: Tedavinizle ilgili her şeyi bilmeli, ve tedavinize hakim olmalısınız. Bununla ilgili önerilerimiz olacak.

3.       Yaşam Tarzınız: Genel sağlık, beslenme/diyet, fiziksel aktivite, iş, aile, karşı cinsle ilişkiler, seyahat…    

          ana başlıklarımız olacak.

 

Bekleme Salonu:

Geçenlerde MS polikliniği randevunuz mu vardı? Muayene sıranızı beklerken aklınızdan neler geçti? Yanınızdaki MS hastasıyla konuştunuz mu? Neler konuştunuz? Onun hastalığı neden öyle, sizinki neden böyle? Ne çok soru gelir insanın aklına, değil mi? Hele muayene için çağrılmayı beklerken… Sizin hastalığınıza sahip, ama size hiç benzemeyen insanlarla birlikte oturduğunuz “BEKLEME SALONU”nda. Tıpkı, hiçbir MS hastasının bir başkasına benzemediği gibi, kimsenin aklındaki sorular da diğerininkine benzemez. Oysa sizin hiç aklınıza gelmeyen sorular bir gün sizin için de bir merak konusu olacak. O halde “ne kadar çok soru varsa o kadar merak edilen konu vardır” diyebiliriz. “BEKLEME SALONU”ndasınız. Aklınızda birçok soru…

Bu bölümde MS tanısı geçmişte konmuş kişilerin, sizlerin, sorularına yanıtlar bulacaksınız. Ana başlıklar, genel olarak güncel konuları ve yeni gelişmeleri içerecek.

 

Refakatçi Koltuğu:

Hastane odaları biraz hüzünlüdür. Hastalığı en fazla düşündüğümüz, birçok sorunun kafamıza takıldığı zamanların mekanıdır. Hele eşiniz, çocuğunuz, anneniz ya da babanızın refakatçisi iseniz, bazen ondan daha fazla merak eden, anlamaya çalışan kişi olursunuz. O yanınızdaki yatakta uzanmışken, uyuyorken, siz de REFAKATÇİ KOLTUĞUnda kafanızdaki sorularla boğuşursunuz: Neden benim kızımı/ oğlumu/ annemi / babamı/ kuzenimi/ arkadaşımı buldu bu hastalık? Yanlış yaptığı bir şey mi oldu, ondan mı bu hastalıkla karşılaştı? Bende de MS olabilir mi? Ya benim çocuğumda? Ona nasıl destek olabilirim? Ne çok soru gelir insanın aklına, değil mi? Sevdiğiniz kişinin hemen yanında, REFAKATÇİ KOLTUĞUnda… “REFAKATÇİ KOLTUĞU”ndasınız. Aklınızda birçok soru…

Bu bölüm MS’li yakınları için. Belirlenen dosyalar onların (sizin) merak ettiklerine yanıt içerecek.

 

Yazla birlikte başlıyor. Yazın ilk günü, 21 Haziran’dan itibaren MS Araştırmaları Derneği sayfasını sık sık ziyaret edin.

Bu yaz sıcak geçecek…